Turgay Güler, Ahmet Kekeç, Yusuf Ziya Cömert, Hasan Öztürk ve Savcı Sayan Erbaa'da düzenlenen
"Yeni Türkiye Yolunda" panelinde konuştu.
Turgay Güler, Ahmet Kekeç, Yusuf Ziya Cömert, Hasan Öztürk ve Savcı Sayan Erbaa'da düzenlenen
"Yeni Türkiye Yolunda" paneline katıldı. Erbaa Belediye Başkanı Hüseyin Yıldırım panel öncesi yaptığı
konuşmada, "Yeni Türkiye yolunda ilerlemenin geçmişiyle barışmak, geçmişini kucaklamak olduğunu
düşünerek Türkiye'de ilk defa Osmanlı Türkçesi kurslarımızı başlattık. Bugün ilk sertifikalarımızı
verdik" diye konuştu.
Daha sonra Erbaa Sanat ve Meslek Edindirme Kursları kapsamında Osmanlıca Türkçesi kursunu
tamamlayan yaklaşık 40 kişi kursu başarıyla tamamlayarak sertifikalarını aldı. Kursiyerlerin sertifikaları
panele katılan Turgay Güler, Ahmet Kekeç, Yusuf Ziya Cömert, Hasan Öztürk, Savcı Sayan ve Başkan
Hüseyin Yıldırım tarafından verildi.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE PROBLEMİN ADI SELAHATTİN DEMİRTAŞ
Yeni Türkiye Yolunda panelinde konuşan Gazeteci Hasan Öztürk "Buraya gelirken mezarlıklarda
üzerinde Türk bayrakları olan şehitlerin mezarlarını gördüm. Biz o şehitlerin gelmemesi için ve
Türkiye'nin toplamının tüm bireylerinin devlet ve millet anlamında aidiyet duygusu pekişsin diye yeni
bir sürece başlayan bir siyasi irade ve devlet aklının bize sunduğu şeyleri konuşuyoruz. Özellikle geçen
hafta 28 Şubat'ta yaşanan olay. Biz yeni dönemde şunun la karşı karşıyayız bu devlet aklı, memleketin
bütün bireyleri aidiyet duygusu gelişmiş asli unsur olarak kabul edilecek diye bir çaba içerisinde. Bu
çözüm sürecinde seçime giderken hangi problemle karşı karşıya kaldık? Problemin adı Selahattin
Demirtaş'dır arkadaşlar. Yani HDP gibi Selahattin Demirtaş çözüm sürecini engellemek için bütün olup
biteni sığlaştırma çabasında. Onun arkasındaki irade nedir? Savcı bey beni affetsin eski mahallesine
atıf yapacağım. O irade Cihangir tayfasıdır, ak saçlılar yani silahı neden bırakacaksınız ne elde
edeceksiniz. Bu sorunu nasıl Ankara çözer oysa bunu Londra'nın Berlin'in Washington'un çözmesi
gerekiyordu diye Kürtleri hala silahı bırakmadan insan kanı dökme üzerine kurulu bir iradeyle karşı
karşıya. HDP'nin 7 Haziran seçimlerinden sonra baraj altında kalması veya barajı geçtikten sonraki
siyaseti bizi çok ilgilendiriyor" diye konuştu.
EN BÜYÜK YATIRIM ÇÖZÜM SÜRECİDİR
Hasan Öztürk'ün ardından konuşan Gazeteci Yazar Yusuf Ziya Cömert "Son dönemin en önemli süreci,
bunu hepimiz görüyoruz, çözüm süreci. Türkiye'de bir takım büyük yatırımlar oluyor. Mesela İstanbul
3.köprü, yeni havalimanı hatırlarsınız buna da karşı çıkmıştı geziciler. Havalimanı yapılmasın, köprü
yapılmasın, cami yapılmasın; o yapılmasın bu yapılmasın. Bunlar büyük yatırımlar fakat çözüm süreci
dediğimiz bu yatırımların hepsinden daha büyük daha kıymetli bir yatırım. Bunu da korumak
muhafaza etmek lazım. Cuma günü gidin Diyarbakır ulu cami'de namaz kılın, bakın oradaki insanlar da
sizin gibi secde ediyor. Bizi ayırmalarına izin vermememiz lazım. Bunun çok örneklerini gördüm. Bizim
kalbimizle onların kalbinin aynı olduğuna dair. O insanlara bir takım virüsler enjekte ediliyor. Sadece
Kürtlere mi? Türklere de. Türkleri de onlara düşman etmek için, onlara kem gözle bakmak için. Benim
az önce söylediğim şeyleri görmelerini engellemek için. Yani aynı kıbleye aynı secdeye başımızı
çevirdiğimizi bize göstermemek için bize de virüs enjekte ediyorlar. Bunlardan sıyrılmamız gerekiyor.
Cumhuriyet tarihinde yapılmış en büyük yatırım bence çözüm sürecidir" dedi
ESKİ TÜRKİYE İLE YENİ TÜRKİYENİN FARKINI ANLAMAK İÇİN BU KİTAP YETERLİ
Sözlerine "Panelimizin ismi Yeni Türkiye Yolunda bu bize bir de eski Türkiye'nin var olduğunu
hatırlatıyor." diyerek başlayan Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, Nazım Hikmet'in kitabı Yaşamak
Güzel Şey Be Kardeşim isimli kitabı eski Türkiye'de bulundurmanın bile yasak olduğunu belirterek
sözlerini şöyle sürdürdü. "Ben gelirken yolda şu kitabı aldım okurum diye. Bu kitabın müellifi Nazım
Hikmet. Çok sevdiğimden değil merak ettiğim için okuyorum. Eski Türkiye'de olsaydık ben bunu
havaalanından sokamazdım. Bu kitabı uçakta okuyamazdım. Palas pandıras uçaktan indirip içeri
tıkarlardı. Düşünebiliyor musunuz Recep Tayyip Erdoğan'a diktatör diyorlar diktatör var denilen
ülkede ben bu kitabı rahatlıkla okuyorum. Bu kitap kitapçılarda rahatlıkla satılabiliyor. Ama diktatör
olmayan eski yöneticilerin Türkiye'sinde bu kitabı evinizde bile bulunduramazdınız. Eski Türkiye ile
yeni Türkiye'nin farkını anlamak için bu kitap bile yeterli. " diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU İLE BAŞ EDEMEDİM
AK Parti Ağrı Milletvekili Aday Adayı Savcı Sayan "Biz hepimiz bu vatanın evlatlarıyız. Benim için
Türkiye'nin kardeşliği özgürlüğü önemli. Ben bir Kürt olarak bugün Erbaa'da Türk kardeşlerime bunları
göğsümü gere gere söyleyebiliyorsam, onlarda beni alkışlıyor bağırlarına basıyorsa bu bazı düşmanları
rahatsız eder. Biz'de onları rahatsız etmeye devam edeceğiz. Bizi Suriye'ye çevirmek isteyenler var;
birbirimize düşman etmek isteyenler var. 30 yıl bu ülkenin çocuklarını savaştıran güçler ülkede bir
kardeşliğin oluşmaması için kardeşliğin yaşanmaması için bütün güçlerini bütün planlarını devreye
sokmuşlar. Hepimiz bunlara karşı direniyoruz o yüzden buradayız onun için "Yeni Türkiye" diyoruz.
Aynı Kuran'a, aynı Peygambere, aynı Allaha inanan insanlar niye birbirini öldürüyor. Hepimizin
mutlaka Türkiye için çalışması gerekiyor, Türkiye için başarması gerekiyor; Türkiye için hepimizin
kalbinin çok yüksek şekilde atması gerekiyor. Ben bunu CHP'de çok yaptım, yapmaya da devam
ediyorum ama benim gücüm Kılıçdaroğlu'na yetmedi. Ben Kılıçdaroğlu ile baş edemedim" dedi.