TÜRKİYE SESSİZ BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİ | ERBAA GÜNDEM | Haber | Haberler - Tokat- Erbaa haberleri
  • Künye
  • Form
  • İlanlar
  • Fotoğraflar
EDD Yapı & İnşaat

TÜRKİYE SESSİZ BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİ

3. Örgütsel Davranış Kongresi’nde....

2015-11-06
TÜRKİYE SESSİZ BİR DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİ
3. Örgütsel Davranış Kongresi'nde konuşan SPK Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, Türkiye'nin son yıllarda sessiz bir devrim gerçekleştirdiğini söyledi.
GOÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından, "Üçüncü Örgütsel Davranış Kongresi" düzenlendi. Üniversitenin Taşlıçiftlik Kampüsünda düzenlenen kongreyeVali Cevdet Can'ın yanı sıra; Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu, CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, GOÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Kongre kapsamında düzenlenen "Örgütsel Davranış: Teori ve Uygulama" konulu panele konuşmacı olarak ise; SPK Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, İşadamı Hüseyin Özdilek ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azize Ergeneli katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan program, Gaziosmanpaşa Üniversitesi tanıtım videosu ve sinevizyon gösterisi ile devam etti. Protokol konuşmalarının ardından "Örgütsel Davranış: Teori ve Uygulama" konulu panele geçildi. Moderatörlüğünü İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Paksoy'un yaptığı panelde; Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azize Ergeneli, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş ve Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek panelist olarak katıldı.
İlk olarak söz alan Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azize Ergeneli sunumuna insan kaynaklarının çıkışından başlayarak örgütsel davranışın uygulama alanı olarak insan davranışı ile ilişkisini anlattı. Ergeneli, teknoloji ile başlayan uzmanlaşma ve endüstriyel psikoloji ile birlikte ortaya çıkan davranış bilimleri hakkında da bilgiler verdi.
Ardından söz alan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş konuşmasında, örgütsel davranışın ekonomik boyutundan ve ekonomik koşullarda yaşanan süreçlerin iş dünyasını ve çalışanları nasıl etkilediğinden bahsetti. SPK Başkanı Ertaş sunumunu: "Küresel Trendler, Türkiye'deki Gelişmeler, Borçlanma, Değişen Dünya ve İnsan Kaynakları" başlıkları çerçevesinde gerçekleştirdi. Ertaş: "2007 yılından bu yana Dünya, son 100 yılın en büyük küresel krizini yaşıyor. Ülkelerin birçoğunun borç batağı içinde olduğunu kriz çıktıktan sonra öğrendik. Küresel arenada çok fazla faize dayalı bir ortam oluştu. Jeopolitik problemler hem bizi hem de küresel ekonomiyi büyük ölçüde etkiledi" dedi.
Gelişmiş Ekonomiler Sıkıntı İçerisinde
Gelişmiş ekonomilerle gelişmekte olan ekonomiler arasındaki farkın giderek kapandığını dile getiren Ertaş: "2007 öncesi dünyada %5 büyüme vardı; ancak küresel ekonomi hala kriz öncesi büyümeye ulaşamadı. Devletler çok borçlu, artık yatırım yapmıyorlar. Piyasalarda dalgalanma çok fazla. Avrupa ve Japonya'yı dünyanın en iyi ekonomisi olarak bilirdik, son 7-8 yıldır buralarda da ciddi ekonomik problemler var. Son 10 yıldır Dünya ekonomisinin motoru olan Çin'de de son bir yılda olumsuz haberler yoğunlaştı.
Gelişmiş ekonomiler, gelişmekte olan ekonomilere göre daha fazla borçlu; çünkü gelişmiş ekonomilerde belli bir refah düzeyine ulaşıldıktan sonra tüketim çılgınca arttı; çalışma, performans, işgücüne katılım azaldı. Bizim de içinde bulunduğumuz ülkelerde borçluluk oranı daha düşük; çünkü biz daha fazla çalışıyoruz. Dolayısıyla artık gelişmiş ekonomiler, gelişmekte olan ekonomilerle rekabet etmekte zorlanıyorlar.
Türkiye Sessiz Bir Devrim Gerçekleştirdi
Biz Dünyanın en iyi ilk 5'i arasında yer alıyoruz. Krizin bizi en az etkilemesinin nedeni borçluluğumuzun az olması. Yunanistan'ın 316 milyar avro borcu var ve bu borcu 2054 yılına kadar yapılandırdılar. Borç konusunda dikkatli olunması gerekiyor. Türkiye 1990'lı yılların ortalarında üç haneli enflasyon rakamlarını görmüştü, 2004'ten itibaren isi tek haneli rakamlara ulaştık. Enflasyon demek yüksek faiz demek. Enflasyon aynı zamanda bir maliyet demektir.
Türkiye son yıllarda sessiz bir devrimi gerçekleştirdi. Türkiye, krizlere karşı son derece dayanıklı. 2002 yılında kamu borcunun milli gelire oranı %74 iken, bu sene altıncı ay sonu itibariyle %33,5'a düşürmüşüz. Avrupa Birliği'nin ortalaması %87. Dolayısıyla borcunuz azsa rahat edersiniz.
Kazanmadan Harcıyoruz
Türkiye'de bireylerin borcunun yıllık gelire oranı 2007 yılında %15 iken, bugün yüzde %29'a çıkmış; ama halen bu rakamın gelişmekte olan ekonomilere göre daha düşük olduğunu görüyoruz. Ancak kontrollü olmamız gerekiyor. Son yıllarda çok tüketmeyi öğrendik. Çok sık telefonlarımızı, arabalarımız değiştiriyoruz; ancak tasarruf etmiyoruz. Tasarruf etmeliyiz ki bu üretime, yatırıma, istihdama dönüşsün" dedi.
Son olarak söz alan Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek ise konuşmasına: "Hür, demokratik bir ülkede yaşamak çok güzel" cümlesiyle başladı. Kendisi Erbaalı olan Özdilek, ekonomik sıkıntılarla geçen çocukluk yıllarından bahsederken: "Fakirdik, ama onurumuzla yaşadık. Devletimizden Allah razı olsun. Birey, hangi iş olursa olsun bulduğu işi yapacak. Birey; onuruyla yaşamak, kimseye avuç açmamak için, örgütsel davranışları bozuk olan işi dahi bulsa çalışacak. Eğer bir özrün, engelin yoksa, sağlamsan çalışacaksın. Devlete vergi vereceksin ki devletin kaynakları artsın" dedi.
Kamu kurumlarına da işe göre adam alınması gerektiğini ifade eden Özdilek, özel sektörün buna çok dikkat ettiğini söyledi. Şu anda işletmelerinde 6500 kişi çalıştığını belirten Özdilek, personellerini kendileri eğittikleri için verimliliği yüksek aldıklarını söyledi.
Önce İnsana Yatırım Yapmak Lazım
"Örgütsel davranışlarda şirketler kurumsallaşamıyorsa, yetki ve sorumluluklarını tabana yayamıyorsa, heyecan ve coşkuyu aşılayamıyorsa kesinlikle başarılı olamaz. Önce insana yatırım yapacaksınız; hangi bilgi ve becerilere sahip olduğunu anlatacaksınız, eğiteceksiniz. Hizmet içi eğitimi kendiniz vereceksiniz. Biz bütün personelimizi kendimiz yetiştiriyoruz. Bir işletmenin başarılı olması için nitelikli iş yapması lazım" dedi.
Panelin sonunda Vali Cevdet Can ve diğer protokol üyeleri tarafından panelistlere teşekkür belgesi, plaket ve Tokat'a özgü hediyeler takdim edildi.
Sayfa Başı