MUSTAFA RECEP KOLCU İLE YENİ KİTABI HAKKINDA KONUŞTUK! | ERBAA GÜNDEM | Haber | Haberler - Tokat- Erbaa haberleri
  • Künye
  • Form
  • İlanlar
  • Fotoğraflar
EDD Yapı & İnşaat

MUSTAFA RECEP KOLCU İLE YENİ KİTABI HAKKINDA KONUŞTUK!

Ömrünün büyük bir kısmını memleketinden uzakta geçirmiş, ama doğduğu toprakları hiç unutmamış.

2015-12-15
MUSTAFA RECEP KOLCU İLE YENİ KİTABI HAKKINDA KONUŞTUK!

Tokat'ın Erbaa ilçesinin Koçak Kasabası'nda (köyü) dünyaya gözlerini açmış biri. Ömrünün büyük bir kısmını memleketinden uzakta geçirmiş, ama doğduğu toprakları hiç unutmamış. Kendisi; "unutmak, en büyük vefasızlıktır" diyor. Ve ekliyor, "Özellikle şehirlilerde sık rastlanılan bir hastalık bu, vefasızlık. Şehirlerde yaşıyoruz diye illa şehirli olmamız gerekmiyor! Hastalıklara karşı bir direnç göstermeliyiz."

Sıkça manevi hastalıklardan bahsederek, dünya meşgalesine kapılan, özellikle şehirliler üzerinde dikkatli incelemeler yaparak sosyolojik tesbitler ortaya koymaya çalışmışgenç yazar, "hepimiz bir topraktan mamülüz ve yine aynı toprağın içine gireceğiz" diyor. Kimsenin kimseden bir farkı olmadığını ifade etmeye çalışıyor. Unuttuğumuz bir çok insani özellikleri hatırlatarak bu özelliklerimizin diri tutulması gerektiğine vurgu yapıyor.

Kitabı, bu dünyada hesapları bir türlü tutmayanlar için kaleme aldığını söylüyor. Aklımızı, duygularımızın önüne geçirdiğimizi ve kalbimizi kendi ellerimizle yalnızlaştırdığımızı ifade ediyor.Kendisiyle telefonda konuştuk. Sohbetimiz esnasında notlar almaya çalıştım. Meseleleri ele alış yöntemleri hayli ilginç. Dikkat çeken fikirleri var. Sohbetimiz arasında kullandığı bir cümleyi hafızamdan yazıya aktarmaya çalışacağım. "Bir kelebeğin rüyasındaki kahraman gibi hissediyorum kendimi, ne bir rüyada olduğumu biliyorum, ne de gerçek hayatın neresi olduğunu fark edebiliyorum." diyor. Tıpkı biz gibi... Tıpkı insan gibi.. Aslında kısacık olan ömürlerimizi nasıl da sonsuz bir hayatmışgibi yaşamaya çalışıyor ve önemsiyoruz değil mi?

HENÜZ KÖYÜMÜ UNUTACAK KADAR ŞEHİRLİ OLMADIM!

Telefon konuşmamızda, "Doğduğum toprakların manevi ikliminden faydalandığımı, bu günlere gelebilmemde bu iklimin inanılmaz yararları olduğunu inkar edemem" dedi."Bu aynı zamanda omuzlarımda duran ciddi bir sorumluk. Aynı duygularla hem Erbaa'ya hem Koçak'a borcumu ödemek için çalışıyorum, çalışacağım. Önümüzdeki dönem için, köyümüzün manevi büyükleri ile ilgili bir kültür yayını hazırlama planımız da var" diye de ekledi.

BU DÜNYA AKILLILARDAN ÇOK ÇEKTİ!

Sosyal medya sayfasında rastladığım bir yazısında da, "dünya, akıllılardan çektiği kadar delilerden çekmemiştir! Akıllıların yaptıklarına karşı çok ciddi itirazlarım var." diyor.

NEDEN "BİR+BİR=BİR"?

Kendisine kitabın ilginç isminin hikayesini sordum. "Dikkat ederseniz işlem rakamlarla yapılmamış. Belki rakamları toplamışolsaydık matematik kuralları devreye girer ve herkesin bildiği sonuç ortaya çıkardı. Ama şunun bilinmesi gerekiyor ki;herkesin tahmin edebileceği şeyler üzerinden hesaplar yaptıkça, hiç bir şeyin değişmeyeceğine şahit olacağız. Başka bir seçeneğin akla gelmediği bir problem üzerine yoğunlaşıldığında, ısrarla,"başka bir yol olmalı" demek durumundayız. Ben harflerle işlem yaptım, dolayısıyla matematik gibi kuralları olmayan kalbime danıştım. O da cevabın "bir" olabileceğini söyledi. Ben de inandım. Kendime de mi inanmasaydım? Aslında bu hesaptan çıkan sonuçla kalbimizin sesine de kulak vermemiz gerektiğini hissedeceğiz. Elinize bir damla su damlattınız sonra bir damla daha damlattınız; sonuç olarak "elimde iki damla su var" diyebiliyor musunuz? Hayır! Çünkü elinizde bir büyük damlanız oldu." dedi. Memleketimizden bir yazarın, yazı hayatına girmiş olması adına gururlandığımı ifade etmeliyim.

Kendisine çıktığı bu yolda başarılar diliyorum.

Sayfa Başı