Eda Başkanın Kaleminde STK'lar ve Siyasetle İlişkileri | ERBAA GÜNDEM | Haber | Haberler - Tokat- Erbaa haberleri
  • Künye
  • Form
  • İlanlar
  • Fotoğraflar
EDD Yapı & İnşaat

Eda Başkanın Kaleminde STK'lar ve Siyasetle İlişkileri

Sivil Toplum Kuruluşları, Üyeleri ve Yöneticilerinin Siyaset İle Alakası Nasıl Olmalı...

2017-06-09
Eda Başkanın Kaleminde STK'lar ve Siyasetle İlişkileri

"Sivil Toplum Kuruluşları, Üyeleri ve Yöneticilerinin Siyaset İle Alakası Nasıl Olmalı?.."

Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun ben ve benim gibi ülke gündemine, siyasi gelişmelere duyarsız kalması mümkün olmayan fakat aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarında görevli olan dostlarımında aldıkları; bazı zaman destekleyici bazı zaman eleştirel yorumlara cevap mahiyetinde öz düşüncelerimi paylaşmak isterim.

Demokrasilerde vatandaşlar ve oluşturdukları grupların siyasi hayata katılımı teşvik edilir.. Siyasi hayata katılmak; oy vermek, siyasal konuları tartışmak, yazmak ve yayınlamak gibi faaliyetleri içerir. Bu tür faaliyetler, devleti idare talebi içermez. İktidar sahiplerini ve muhalefeti olumlu yönde daha iyisi için etkilemek amacı güder. Dolayısıyla siyasi hayata katılmak ile siyaset yapmak aynı şey değildir.

Sivil toplum kuruluşları aktif ve sorumlu vatandaşlığın, çok sesliliğin yaşama geçtiği alanlardır..

Aynı coğrafyada farklı düşünce yapılarına sahip olabilmemiz, birlik ve beraberlik içerisinde yaşıyor olmamız ve zaman zaman fikirlerimizi etik, ahlak, edep ve hukuk sınırları içerisinde birbirimizle paylaşıp olumlu tartışmalar ile artı değer katabilmemiz bizim zenginliğimizdir.

Bir sivil toplum kuruluşunun amacı; tüzüğünde belirtildiği şekli ile korunmalı, hizmet ve faaliyetlerini hiçbir siyasi, etnik veya mezhepsel ayırıma müsaade etmeden bu yönde gerçekleştirmelidir.

Bu amaç üye ve yöneticilerin memleket meseleleri hakkında inandıkları fikir ve görüşlerini şahsi mecralarında hukuki sınırlar içerisinde belirtmelerine engel olmamalıdır.

STK'lar çok sesliliği, istişare ve katılımcı demokrasiyi temsil eder.

Hal böyle iken bu tip bir kuruluşta emek sarfedecek ve başarı sağlayabilecek kapasitede ki insanların zaten apolitik olmasını beklemek son derece manasız olup kendisi için hangisi doğru olursa olsun bir görüşe, fikire ve inanmış olduğu değerlere sahip olması ve sahip çıkması en doğal hakkı olduğu gibi kaçınılmazdır ve saygıyı hakeder.

STK mensupları aynı coğrafyada yaşayan insanların kaderlerini belirleyen kural ve kararlarla ilgilenebilecek kapasitede üyeleri her daim bünyesinde barındırmalı ve bunların oluşturulmasında gerektiğinde olumlu aktif görev almalıdır.

STK tecrübesiyle siyasete giren kişiler, gerek üretkenlik gerek insan ilişkileri bakımından daha başarılıdırlar.

Topluma empoze edilenin tam aksine; düşünce ve görüş bildirerek fikir zenginliği yaratan yönetici veya dernek mensupları değil; tarafsız olduğunu iddia edip her partiye ışık yakan ve teklif bekleyen kişiler şahsi kariyer hedefleri için sivil toplum kuruluşlarını basamak olarak görmektedirler.
Doğrudur; tarafsızlık icraatta olur.

Şimdi bu yazdıklarım ile bağdaştıran herkesin aklından geçen soruyu da yanıtlayarak samimiyetle ifade edebilirim ki; evet ben şahsım olarak partili bir cumhurbaşkanı olmasını da gayet samimi ve normal buluyorum.

Detaylar konusunda görüş ayrılıklarımız olduğu için %49'luk dilimde bulunmamla beraber; partili cumhurbaşkanlığı sisteminin gerekliliğine inananlardanım.

İstanbul Tokatlılar Eğitim ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Eda YILMAZ

Saygılarımla..

Sayfa Başı